“Dünya filosuyla kıyaslarsak biz çok genç bir filoya sahibiz”
Türk deniz taşımacılığında önemli bir konuma sahip olan YMN Tanker Genel Müdürü Yaman Şen...
Yaman ŞEN - YMN TANKER Genel Müdürü
Türk deniz taşımacılığında önemli bir konuma sahip olan YMN Tanker Genel Müdürü Yaman Şen, “Küresel ölçekli ve kurumsal firmalarla çalışmak hem şirketimizin referansı açısından hem de gemilerimizin tercih sebebi olmasından ötürü piyasada bize iyi bir repütasyon sağlıyor” dedi. Sektöre girişiyle ilgili enteresan bir hikâyeye sahip olan ve kısa zamanda önemli başarılara imza atan YMN Tanker’in yatırımlarını, edeflerini, sektörün bugününü ve geleceğini Genel Müdür Yaman Şen ile konuştuk…
Sektöre girişiniz tam bir macera... 2008 krizi gibi bir kara bulut çökmüşken siz böyle bir işe cesaret etmişsiniz. Burada sizin itici gücünüz nedir? Planlama mı, konjonktürü iyi okuma mı, yoksa salt cesaret mi?
2008 krizinden önce Türk tersanelerinde çok sayıda kimyasal tanker inşaası yapıldı. Bu tersane sahipleri çoğunlukla armatör olmak zorunda kaldı. Gemileri sipariş eden yabancı armatörlerin çoğu avanslarını yakıp çıktılar. O tarihte gemilerin satış kontratları ciddi anlamda yüksek rakamlardı. Gemilerin günlük zaman esaslı kira sözleşmeleri de aynı zamanda yüksekti.
2008 krizinin oluşmasıyla inşaa halindeki gemilerin değerleri daha suya inmeden yaklaşık yüzde 40 civarında değer kaybetti. Aynı şekilde zaman esaslı kiralar yaklaşık olarak yüzde 70 civarında bir düşüş yaşadı. Küresel kriz yaşandıktan sonra Ereğli tersanemizde elimizde kalan kabukları bir an önce bitirip kendi filomuzu kurmaya başladık. Zamanla şirketimizin stratejisini ve vizyonunu belirledik.
Yaşanan krizden sonra filo yaş ortalamamızı genç tutmak için agresif davranıp, son yıllarda yeni gemi yapmaya devam ettik.
Biz, grup olarak armatörlüğe zoraki giriş yapmış olsak da, kararlı bir şekilde filomuzu büyütüp genç bir gemi filosuyla hizmet vermeye özen gösteriyoruz. Dinamik ve tecrübeli kadromuzla ve emin adımlarla geleceğe doğru yol alıyoruz.
İtici gücümüz hem denize olan sevdamız hem de küresel deniz taşımacılığında kendimize küçükte olsa bir yer bulabilmek diyebilirim. Dünya çapında bizim tonajımızda arz-talep dengesini, yeni inşaa rakamlarını, tersanelerin doluluk oranlarını ve güncel navlun durumunu takip edip piyasayı okumak diyebilirim. Fakat, kişisel kanaatime göre bu işte cesaret ilk sırada gelir.
Filonuzda şu an kaç gemi bulunuyor ve hangi lokasyonlarda hizmet veriyorsunuz?
Filomuzda 10 adet 8400, iki adet 26 bin, bir adet de 9 bin 400’lük paslanmaz gemi olmak üzere filomuzda şu an 13 parça gemi mevcut. Kiracılar 15 yaş üstü gemileri çok tercih etmiyorlar. Beşinci dünya filosuyla kıyaslarsak biz çok genç bir filoya sahibiz. Ambargo olmayan tüm ülkelere sefer yapıyoruz.
Dünya denizcilik taşımacılığında, özellikle de Karadeniz'de büyük sıkıntıların olduğu bir dönem yaşıyoruz. Avantajlar var, riskler var… Bu durum sizi nasıl etkiledi?
Karadeniz bölgesinde navlunlar savaş riskinden dolayı ciddi bir artış gösterdi. Bunun riskini alan armatörler ciddi navlunlar aldı.
Armatörler özellikle son dönemde 15 yaş üstü büyük tonajlı gemiler satın alıp o bölgeye yolladılar, gemilerini orada pozisyonladıkları için Karadeniz bölgesinde gemi fazlalığından bir düşüş yaşandığını düşünüyorum.
Karadeniz'deki trafiğin ve ticari potansiyelin değişmesi de savaşın gidişatına bağlı. Bizim genelde 26 binlik gemilerimizin rotası bellidir: Büyük oranda Karadeniz'den Uzak Doğu’ya, Uzak Doğu’dan Avrupa’ya rotalarımız var. Bu rotadan sonra boşta kalan gemiyi genelde Karadeniz'e çıkartıyoruz. Çünkü Avrupa'da 26 bin tonajda çok fazla yük çıkmıyor. Karadeniz tarafında şimdi bir sıkıntı olduğu için oranlar arttı ama risk de arttı. Oradaki navlunlar gerçekten ciddi anlamda yüksek. Özetle, küresel ticarette rotanın değişmeye başladığını söylemek mümkün.
Navlunlarla ilgili neler söylersiniz? Ciddi oranda artışlar söz konusu...
Navlunlarda ciddi bir artış yaşandığı doğru, fakat bunun sürekliliği önemli. Uzun yıllardır sektörde negatif anlamda dalgalanmalar yaşandı maalesef. Navlunların birkaç sene bu seviyelerde gitmesi durumunda sektör toparlanacaktır. Armatörler olarak tekrar motive olup daha teknolojik ve çevreci yeni gemiler inşaa ederek hizmet vereceğimizi düşünüyorum.
2008 sonrası çalışma hayatına başlayan kiracılar için de; senelerdir neler yaşadığımızı görmeleri açısından iyi bir dönem oluyor.
Navlunların armatörün lehine olduğu dönem kiracının kâr marjı düşer, fakat bunun tam tersi olduğu dönemde de armatör cebinden harcar.
Bu yüzden bizler de sektörün canlandığı bu günlerde fazla rehavete kapılmadan sakinlikle ilerlemek durumundayız.
Yeni nesil gemiler ve daha çevreci yakıtlar konuşuluyor. Sizin bu konudaki plan ve projeleriniz nelerdir?
Çalıştığımız projeler mevcut, fakat yakıt konusunda bir belirsizlik olduğu için beklemeyi tercih ettik.
Yeni nesil gemiler ve çevreci yakıt tüketilmesiyle ilgili konularda öncelikle denizcilik okullarında eğitimlerin verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Biz bu yatırımı yapacağız, fakat deniz personelimizin bu yakıt hakkında bir tecrübesi var mı? Bir bilgisi var mı? Teknik detaylara ne kadar hâkim? Çevreci yakıtlarla çalışan gemi yapmak elbette önemli, ancak bu yakıtı bir fiil kullanacak kişilerin öncelikli olarak bu eğitimi alması gerekiyor.
Ayrıca, çevreci yakıt ve gemiler konusunda öncelikli baskının armatörlerde değil, tersanelerde ve ekipman üreticilerinde olması gerektiğini düşünüyorum.
Dünya piyasalarında yeni trend daha büyük tonajlı gemiler galiba… Bu doğrultuda gelecekte tonajlarınızla ilgili planlarınız var mı?
Planlarımız tabi ki var, gelecekteki güncel koşullara göre değerlendireceğiz. Yeni inşaa rakamları son zamanlarda ciddi bir artış gösterdi. Bunun üstüne hem son teknoloji hem de alternatif yakıt kullanmaya hazır bir gemi olması rakamları iyice yukarı çıkartıyor. Güncel piyasada büyük tonaja ilgi çoğaldı, özellikle rafine edilmiş petrol ürünleri taşıyan gemiler MR, LR, Aframax tonajları ciddi bir talep görüyor.
Genellikle yabancı ve büyük firmalarla çalışıyorsunuz. Bunun avantajları dezavantajları neler? Sizi seçerken ciddi bir denetimden geçiyorsunuz sanırım...
Küresel ölçekli ve kurumsal firmalarla çalışmak hem şirketimizin referansı açısından hem de gemilerimizin tercih sebebi olmasından ötürü piyasada bize iyi bir repütasyon sağlıyor. Büyük şirketler ile çalışmamızın avantajları; karşımızda kim olduğunu biliyor olmamız, gemimizi bağlarken kafamızda soru işaretlerini minimuma indiriyor. Tüm iş ortaklarımızı birebir tanımamız maalesef pek mümkün olmuyor, bu yüzden birinci sınıf diye adlandırdığımız kiracı ile çalışmamız bize güven veren bir durum.
Kiracılarımız hem ofis denetimine hem de gemilerimize kendi bünyesinden enspektörler gönderip, ofisimizi ve gemimizi denetleyip puanlıyorlar. Çok şükür şu ana kadar bir sıkıntı yaşamadık.
Yaşadığınız ciddi deneyimler var. Bu çerçevede sektörün geleceğine yönelik tavsiye ve uyarı anlamında neler söylemek istersiniz?
Sabırlı olmak bu işin olmazsa olmazı; biz sabretmeyi bildik ve bu işin devamlılığına inandık.
Yeni çıkan regülasyonları iyi takip edip, filolarında var olan gemileri en üst seviyede ekonomik ve ekolojik hale getirecek yatırımları yapmaları çok önemli. Eğer yeni inşa planları var ise, bunlara uygun gemiler üretmelerini tavsiye edebilirim.
Sektöre bir diğer tavsiyem, geçmişte yaşanan hataların tekrar edilmemesi olacaktır. Seneler sonra toparlanan piyasada rehavete kapılıp, gereğinden fazla risk alıp yeni gemi siparişi veya alımı yapmasınlar.
Denenmişi denemeye gerek yok diye düşünüyorum.
Son olarak, kurumsal ideallerinizi ve sektör için temennilerinizi kısaca özetler misiniz?
Hem gemi adedini hem de tonajını büyütmek istiyoruz. Çünkü ileride alternatif yakıtlar kullanılmaya başlandığı zaman büyük gemilerin taşıdığı CPP ürünlerin hepsi yakıt olacak ve bunların hacmi artacak. Büyük tonajlara yönelmek gibi bir rotamız var. Ayrıca, LNG yakıtlı VLCC gibi bir hayalimiz var.
Tüm denizcilik sektörünün pruvası neta, dümeni viya, rüzgârı da kolayına olsun.
Not: Bu röportaj Deniz Endüstri dergimizin Kasım-Aralık 2022 - 87. sayısında yayımlanmıştır.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.