DTÖ, artan jeopolitik gerilime karşı uyardı
Dünya Ticaret Örgütü küresel mal ticaretinin bu yıl yüzde 2,7, 2025'te yüzde 3 büyüyeceğini öngördü.
Küresel mal ticaretinin bu yıl yüzde 2,7 büyüyerek kademeli toparlanma göstermesi beklenirken, Orta Doğu başta olmak üzere artan jeopolitik gerilimler ve ekonomi politikalarındaki belirsizliklerin ticaretteki büyüme için aşağı yönlü risk oluşturduğu bildirildi.
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Küresel Ticaret Görünümü ve İstatistikler raporunun güncellemesini yayımladı.
Buna göre, küresel mal ticareti bu yılın ilk yarısında yıllık bazda yüzde 2,3 yükseldi. Bu artış, yüksek enflasyon ve artan faiz oranlarının 2023'te neden olduğu yüzde 1,1'lik düşüşün ardından yaşandı.
DTÖ ekonomistleri küresel mal ticaretinin bu yılın tamamında yüzde 2,7 büyüyeceğini öngördü. Bu oran, nisanda yayımlanan rapordaki yüzde 2,6'lık tahminden biraz daha yüksek seviyede bulunurken, ekonomistler dünya mal ticaretinin 2025'te yüzde 3 artacağını tahmin etti.
Dünyada gerileyen enflasyonla reel hane gelirleri ve tüketici harcamalarını artmasının yanı sıra, daha düşük faiz oranlarıyla firmaların yatırım harcamalarının yükselmesinin, küresel ticaretteki toparlanmada etkili olması bekleniyor.
Küresel ekonominin ise bu yıl ve 2025'te yüzde 2,7 büyüyeceği öngörülüyor.
Ancak DTÖ, artan jeopolitik gerilimler ve ekonomi politikalarındaki belirsizliklerin küresel ticaretteki büyüme üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturabileceği uyarısında bulundu.
Kuruluş, Orta Doğu'daki çatışmanın tırmanmasının bölgenin petrol üretimindeki önemi göz önüne alındığında, deniz taşımacılığını daha da aksatabileceğini ve enerji fiyatlarını yükseltebileceğini bildirdi.
DTÖ ayrıca merkez bankaları faizi düşürürken, büyük ekonomiler arasındaki farklı para politikalarının finansal oynaklığa ve sermaye akışlarında değişimlere yol açabileceği, bunun da özellikle daha yoksul ekonomiler için borç ödemelerini daha zorlu hale getirebileceğine ilişkin uyarıda bulundu.
İsrail'in ticaretinde keskin düşüş
Rapora göre, bu yılın ilk yarısında mal ihracat ve ithalatı en fazla büyüyen ülkeler arasında Vietnam, Çin, Güney Kore gibi Asya ülkelerinin yanı sıra, Paraguay, Kosta Rika ve Brezilya gibi ülkeler de yer aldı.
ABD ve Çin'in ihracatı sırasıyla yıllık bazda yüzde 2 ve 4 artarken, her iki ülkenin de ithalatı bu dönemde yüzde 3 büyüme kaydetti.
Yılın ilk yarısında İsrail'in mal ihracatı yıllık bazda yüzde 6 ile keskin düşüş gösterirken, mal ithalatındaki yüzde 9'luk gerileme de dikkati çekti.
Bu dönemde büyük Avrupa ekonomilerinin ihracatlarında ılımlı düşüşler, ithalatında ise daha büyük daralmalar görüldü. Almanya'nın ihracatı yılın ilk yarısında yıllık bazda yüzde 2, ithalatı yüzde 6 geriledi. Benzer şekilde Fransa'nın ihracatı yüzde3, ithalatı yüzde 7 geriledi.
Asya'nın ihracatı bu yıl diğer tüm bölgelerden hızlı büyüyecek
Bu yılın tamamında bölgesel bazda Asya'nın ihracatının diğer tüm bölgelerden daha hızlı büyüyeceği ve yüzde 7,4 artacağı tahmin edildi.
Bunu yüzde 4,7 ile Orta Doğu, yüzde 4,6 ile Güney Amerika, yüzde 4,5 ile Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri, yüzde 2,5 ile Afrika, yüzde 2,1 ile Kuzey Amerika izlerken, Avrupa'nın ihracatı yüzde 1,4 daralacak.
İthalat tarafında ise en hızlı büyüme yüzde 9 ile Orta Doğu'da beklenirken, bu artış Güney Amerika'da yüzde 5,6, Asya'da 4,3, Kuzey Amerika'da 3,3, Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinde 1,1 ve Afrika'da yüzde 1 seviyesinde olacak. Bu yıl Avrupa'nın ithalatı ise yüzde 2,3 düşecek.
Avrupa'nın ihracatındaki daralmada bölgenin otomotiv ve kimya sektörlerindeki sorunların etkili olacağı öngörülüyor.
"Jeopolitik çatışmaların tırmanması enerji maliyetleri ve nakliye rotalarını etkileyebilir"
DTÖ Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iweala, rapora ilişkin değerlendirmesinde, bu yıl içinde küresel ticarette kademeli toparlanma beklediklerini ancak Orta Doğu'daki gibi bölgesel çatışmaların tırmanma ihtimalini izlediklerini belirterek, "Bölgesel çatışmaların etkisi, çatışmaya doğrudan dahil olan ülkeler için en şiddetli şekilde hissedilebilir ama dolaylı olarak küresel enerji maliyetleri ve nakliye rotaları da gerilimin tırmanmasından etkilenebilir. Ekonomik yansımalarının ötesinde, bu çatışmalardan etkilenenler için insani sonuçlar konusunda derinden endişeliyiz." ifadelerini kullandı.
Küresel ekonomik istikrarı ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak için birlikte çalışmaya devam etmenin çok önemli olduğunu kaydeden Okonjo-Iweala, "Çünkü bunlar dünya çapında insanların refahını artırmak için temel oluşturuyor. DTÖ'nün kurulmasından bu yana geçen son otuz yılda, düşük ve orta gelirli ekonomilerde kişi başına düşen gelir neredeyse üç katına çıktı. Kapsayıcı küresel ticareti teşvik etme çabalarımıza devam etmeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.