Dijitalleşen Dünya
Teknolojideki gelişim insanların önceliklerinin değişmesi ile, değil her dakika her an...
Dr. Hakan ÇINAR - MENTOR Gümrük Müşavirliği, CEO DIŞYÖNDER Başkanı
Teknolojideki gelişim insanların önceliklerinin değişmesi ile, değil her dakika her an farklılaşıyor ve daha da ilginç hale doğru gidiyor. Artık ne coğrafi büyüklük ne de nüfusun fazlalığı, gücü tanımlamak için yeterli olmuyor. Günümüzde güç; önce sürdürülebilirlik, ardından ortaya koyulan vizyon ile ölçülüyor.
Güçlü bir ülke konumuna ulaşabilmek için izlenebilecek pek çok yol var şüphesiz; ama bakıldığında bu tür ülkelerin temelinde güçlü ve vizyoner devlet politikaları ile, bunun yansıması olarak ortaya çıkan güçlü reel sektörün var olduğunu gözlemleriz. Yine güçlü ülkeler, dış ticaret dengesini ve cari dengeyi pozitif yönde tutmayı da temel hedef edinmişlerdir.
Ülkeler için dış ticaret fazlası vermek ne denli önemli ise, başarının dış ticaretin aktörleri ve onların vizyonları ile geliştiğini de unutmamak gerekiyor. İhracatçılar, ithalatçılar, sanayiciler, nakliyeciler, gümrük müşavirler, lojistik şirketleri, bankalar ve aklıma gelmeyen pek çok aktör gelişimin elementlerini oluşturmakta. Taşımacılık ve lojistik hizmetleri, üretim süreçlerinin farklı coğrafyalara dağılmasıyla gün geçtikçe daha çok önem kazanıyor. Üretimin yanı sıra pazarların çok çeşitlenmesi ve büyümesi ile birlikte global ticaret trafiğinde her geçen gün daha fazla kilit rol üstleniyor.
Gerek üretimin artmasının sağlanabilmesi gerekse ürünlerin zamanında yerlerine ulaştırılabilmesini kapsayan tüm ögeleri içeren, ama özünde tüm Tedarik Zinciri’nin etkin yönetimi anlamına gelen lojistiğin, dış ticaret hacmimizin gelişmesinde büyük önemi bulunmakta. İthal edilen hammadde, ara mamul veya mamulün dünyanın neresinde olursa olsun ülkemize gelmesinin sağlanabilmesi, getirilen ürünlerin uygun koşul, maliyet ve zaman içerisinde tesliminin sağlanabilmesi, gelen hammadde veya ürünlerin gümrüklü depolarda ve modern bir anlayışla depolanabilmesi, ülke mevzuatına ve uluslararası mevzuata ilişkin gümrükleme rejimine tabi tutularak en kısa sürede ithalinin yapılabilmesi, ithalat yapan firmanın ihtiyacı doğrultusunda bu eşyaların depolarda muhafaza edilmesi, gerektiğinde katma değerli işlemlere tabi tutulabilmesi, fabrikalara veya satışa hazır ürünler ise, son noktaya kadar modern araçlarla dağıtım ve teslimatının sağlanması, ihraç konusu ürünler ise, dünyanın her yerine yine uygun koşul, maliyet ve doğru zamanlarda tesliminin sağlanabilmesi, ülkeden çıkış gümrükleme işlemlerinin yapılabilmesi ve gerektiğinde gittiği ülke veya ülkelerdeki her dağıtım noktasına istenilen şekilde dağıtımının yapılabilmesi, ve sigortalanması lojistiğin fonksiyonlarını oluşturmaktadır. Bunların her biri, iç ve dış ticaret üzerinde önemli birer etki oluşturmakta ve çok iyi yönetilmek zorunda. Ülkemiz coğrafi avantajı ile lojistikteki başarı ve gücünü birleştirmeyi başarabildiği ve bunu yönetebildiği taktirde milli gelirini önemli ölçüde arttırabilecek bir potansiyele sahiptir.
Nihai ürünü elde ederken ortaya çıkan maliyetler içerisinde büyük bir paya sahip olan taşımacılık ve lojistikteki verimlilik artışları, ticari faaliyetin bütünü açısından önemli avantajları beraberinde getirebiliyor. Bilgi sistemleri ve dijital teknolojideki ilerlemeler sektöre yeni bir dinamizm katarken, toplamda yaratılan katma değerde büyük artışlar kaydedilebiliyor. Bu nedenle sektördeki firmalar, rekabetten geride kalmamak için devamlı olarak verimlilik artırıcı ve maliyetleri azaltıcı Ar-Ge faaliyetleri yürütürken kamu öncülüğünde sektöre büyük alt yapı yatırımları yapılıyor. Bununla birlikte, değişen tüketici tercihleri ve gelişen ağlar sayesinde tedarik zincirinde aracılar azalmaya başlıyor. Bu durum taşımacılık ve lojistik hizmetlerini destekleyici bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. İnternetin ve akıllı iletişim araçlarının yaygınlaşması alışveriş alanlarımızı değiştirse de satın alınan ürünlerin taşınması ve lojistiğine yönelik ihtiyaç devamlı artıyor. Hemen hemen her sektörde olduğu gibi, taşımacılık ve lojistikte süreçler bilişim teknolojilerindeki gelişmelerle otomatize edilirken, sektörde önemli değişiklikleri beraberinde getiriyor.
Dünya ticareti büyük ölçüde dışa açık ve verimli taşımacılık ve lojistik ağ alt yapılarının bulunduğu ülkeler arasında gelişiyor. Bu nedenle dış ticaretin her bir fonksiyonunda daha etkin ve verimli sonuçlar alarak farklılık yaratmak, rekabet avantajı olarak görülüyor. Verimli lojistik ağ yapılarını kurabilen, mevzuatlarını da bu vizyona uygun hale getiren ülkelerin küresel rekabette öne çıktıkları gözleniyor. Ülkelerin gümrükleme işlemleri, altyapı, uluslararası gönderim, lojistik kalitesi ve yetkinliği, takip ve izleme, zamanlama gibi ölçütlere göre oluşturulan Dünya Bankası’nın lojistik performans endeksinin üst sıralarında küresel ticarette de yüksek paya sahip ve gelişmiş ekonomiler yer alıyor.
Özellikle taşımacılık sektörü diğer sektörler gibi dijitalleşmenin getirdiği imkanları iş süreçlerine entegre etmeye çalışıyor. Bu sayede verimlilik artışı ağlanmaya çalışılırken, maliyetlerde önemli iyileşme sağlanıyor. İşletmelerin yatırım giderlerinin oldukça yüksek olması nedeniyle küresel ölçekte faizlerin seyri de sektör açısından önem taşıyor. Bu nedenle mal ticaretinin performansını etkileyen korumacı politikalar ve jeopolitik belirsizliklerin yanında enerji fiyatlarının seyrinin ve finansal piyasalardaki gelişmelerin büyük önemi bulunuyor.
Ticaret, elbette hayatımızın en önemli unsurlarından biri. Ancak artık günümüzde ticaretin artabilmesi ve gelişmesinin yolu, neredeyse tümüyle başarılı bir lojistik altyapıdan, başarılı lojistik alt yapı ise dijitalleşmekten geçiyor. Bir ülke için ticareti geliştirmekte; doğru üretim, arz talep dengesi ve doğru bir para politikası ne denli önemli ise, doğru bir lojistik plana sahip olmak ve yetişmiş insan gücünün önemi de en az o kadar büyük. Bugün bunu kavrayan ülkeler bir adım öndeler. Dış Ticaret mevzuatının sadeliği, gümrükleme prosedürlerinin ve gümrük işleyişlerinin olabildiğince kontrollü olabilmesi, düzenli regülasyonlar, teknolojik altyapı gibi pek çok kavram hem doğru bir ticaret altyapısının var olmasında, hem de güçlü bir ülke konumuna ulaşılmasında çok önemli kavramlardır.
Benim de girişimci olarak bir oyuncusu olduğum gümrük müşavirliği alanında da dijitalleşmeyi maksimum seviyede kullandığımızı belirtmeliyim. Sürekli Ar-Ge ve sürekli gelişim projeleri ile yürüttüğümüz altı sigma çalışmalarında temel konsantrasyonumuz verimlilik. Yapay zekâ ile yürüttüğümüz çalışmalar, süreç yönetiminde bize ve hizmet verdiğimiz firmalara önemli avantajlar sağlarken, profesyonel olarak ölçümleme yapabilmemizi ve şeffaf olabilmemizi de sağlamakta.
Dijitalleşmenin sunduğu her faydadan sonuna kadar yararlanamayan sektörlerin bu yüzyılda ve bundan sonraki dönemlerde rekabetçi olabilmeleri neredeyse imkânsız diyerek iddialı bir cümle ile yazımı bağlamak isterim. Dijitalleşme, asla bir şeylerin sonu değil hele ki insana olan ihtiyacın hiç değil. Ancak emin olun; hızın, modernliğin, verimliliğin ve hiç şüphesiz şeffaflığın başlangıcı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.