Denizle başlayıp denizle süren bir yolculuk…
Henüz 19 yaşındayken babasının kurduğu şirketin başına geçen Lucien Arkas....
Lucien ARKAS - ARKAS Yönetim Kurulu Başkanı
Henüz 19 yaşındayken babasının kurduğu şirketin başına geçen Lucien Arkas, iş hayatının 50. yılında, 62 şirket ve 7000 çalışanı ile uluslararası bir holdingin başkanı ve dünyanın sayılı armatörlerinden.
Bugün deniz taşımacılığı ve lojistik sektöründe Türkiye’nin lider kuruluşlarından biri olan Arkas Holding’in 1964 yılında, henüz 19 yaşındayken başına geçtiniz. Çok genç yaşta yaşadığınız bu deneyimin öncesinden, daha doğrusu sizi bugüne taşıyan yolculuğun başlangıcından biraz bahseder misiniz?
Atalarım İzmir’e yerleşeli 300 yıldan fazla olmuş. Dedem Gabriel Jean-Baptiste Arcas 1902 yılında, iki Fransız ortağıyla (Tissot / Champsaur) bir ithalat şirketi kurmuş.
Ailem mesleği gereği denizlerle iç içe olunca haliyle benim çocukluğumda da deniz büyük bir yer tuttu. Henüz 8 yaşındayken babamla gemilere giderdim. Böyle bir gelenekten geldiğim için denizi her zaman çok sevdim ve gençliğim de bunun paralelinde denizlerde geçti. 1964 yılında 19 yaşındayken vapur acenteliği şirketinde başladığım iş hayatımda, önemli dönüm noktaları oldu.
1972 yılında Arkas’ın İstanbul Şubesini açtık. Cesur bir karardı, 27 yaşımdaydım. Büyümek için İzmir’den dışarı açılmak gerekiyordu. Merkezi İzmir’de tuttum, dışarıda kazanıp İzmir’e yatırım yapıyorum. 1979 yılında ise Arkas Denizcilik ve Nakliyat A.Ş.’yi kurduk. Arkas Denizcilik şirketi bizim amiral gemilerimizden ve bugünlere gelmemizi sağlayan yapı taşlarımızdan biri. Ardından 1996 yılında ilk gemimizi satın aldık. Bugün, Türkiye’nin en büyük konteyner gemi filosuna sahibiz. Filomuzda 35 konteyner gemisinin yanı sıra beş yakıt ikmal tankeri de var. Şu anda Clarkson araştırma şirketi tarafından açıklanan gemi sahibi armatörler dünya sıralamasında 23. sıradayız.
Yine 1996 yılında Türkiye’de özel sektörde bir ilki daha gerçekleştirdik; Türk bayraklı konteyner taşımacılığı yapmak üzere, EMES Denizcilik ve Nakliyat Limited Şirketi’ni kurduk. Feeder taşımacılığı ve liner servisi veren EMES, ileriki yıllarda isim değiştirdi ve Arkas Line (Arkas Konteyner Taşımacılık A.Ş.) oldu. Arkas Line Akdeniz, Karadeniz ve Batı Afrika’da filomuzdaki gemilerle düzenli hat taşımacılığı yapıyor. Dünya hat işletmecileri sıralamasında gemi sayısı ve kapasitesi baz alınarak (sahip olunan ve kiralanan gemiler birarada) yapılan değerlendirmede Ocak 2013’te yapılan açıklamada 35. sırada yer aldı.
Bütün bu gelişmelerin başlangıcında konteyner taşımacılığına girişiniz de önemli bir dönüm noktası… Başlama hikayesinizi ayrıca dinlemek isteriz?
Evet, çok önemli. Beni önder yapan konteyner taşımacılığına başlamamdır. 1978 yılının başlarında, Türkiye’ye yeniden hat açınca acenteliğini üstlendiğimiz DSR’den (Deutsche Seerederei Rostock) bir davet aldım. Belçika’nın Anvers kentindeki toplantıda konteyner taşımacılığı konuşuldu. Nakliye sırasında üzüm, incir gibi ezilen, cam, seramik gibi kırılan malların ihracatçı firma ile alıcı arasında yaşattığı sıkıntıları düşünerek, konteyner taşımacılığının Türkiye için de biçilmiş kaftan olduğunu gördüm. Toplantıdan döner dönmez konunun üzerine gittim. 1978’de, Türkiye’den ilk konteyner yüklemesini yaptık. Ardından yeni acentelikler aldık. Her geçen yıl temsilciliğini aldığımız şirketlerin sayısı arttı.
Kendi limanınızı kurma fikri nasıl ortaya çıktı?
Haydarpaşa Limanı’nda bazen bir haftayı bulan beklemeler armatörler tarafından şikâyetlere sebep oluyordu. Bu durum, liman yatırımı yapma fikrini ortaya çıkardı.
İstanbul’da konteyner limanı için uygun yer aramaya başladık. Ambarlı’da Kumcular Kooperatifi’nin, Soyak’ın ve armatörlerin kurduğu Armaport’un iskelelerini bulduk. Limanı işletmek için Limar Liman İşletmeleri A.Ş.’yi kurduk ki, bu İstanbul’da özel sektör konteyner liman işletmeciliğinde bir ilkti.
2001 yılına gelindiğinde halen ülkede layıkıyla hizmet verebilen, yeterli konteyner terminal kapasitesi bulunmaması sektörü zorlamaya devam ediyordu. Yaşanan ekonomik krizin etkisiyle Armatörler Birliği de Ambarlı’daki limanlarını (Armaport’u) devretmek istiyordu. Biz talip olduk.
2004 yılına gelindiğinde Marport Ana Terminali’ni tüm yatırımlarını tamamlayarak ilk modern konteyner terminali olarak hizmete açtık. 2003 yılı sonunda devraldığımız aynı bölgedeki Soyakport terminalini alt yapı çalışmalarından sonra 2006 yılında faaliyete geçirdik.
Marport öyle başarılı oldu ki hem kullanıcılar hem de finansman sağlayan bankalar son derece memnun kaldı. Bugün bu finansman modeli ve Marport’un hikayesi proje uluslararası konferanslarda bir başarı öyküsü olarak anlatılıyor. Marport bugün Türkiye’nin en çok yük elleçleyen konteyner limanı.
Anadolu Projesi’nden bahsedebilir misiniz?
Türkiye’nin geleceğinin Anadolu’da olduğuna inanıyorum. Anadolu’nun gelişmesi, yerinde üretimin teşvik edilmesi için Anadolu kentlerini uygun maliyetlerle limanlara bağlanması lazım. Anadolu’nun iç kesimlerine yapılacak taşımacılığı ekonomik hale getirecek en önemli unsur ise demiryolu taşımacılığı.
Biz senelerce bunun önemine değindik ve aynı zamanda alt yapı çalışmalarına başladık. 2003 yılında demiryolu taşımacılığı şirketimiz Ar-Gü’yü kurduk. 700’e yakın vagonla demiryolu taşıması yapıyoruz. Türkiye’de 13 ofisimiz var. Ofislerimizi ağırlıkla Anadolu şehirlerinde (Ankara, Eskişehir, Kayseri,Gaziantep, Konya, Denizli) ve liman şehirlerinde (İzmir, İstanbul, Bursa, Mersin, Antalya,Trabzon, Samsun) açtık.
Arkas Holding’i gelecekte neler bekliyor?
Lojistik alanında demiryolu Serbestleşme Kanunu’nun yürürlüğe girmesini bekliyoruz. takiben kendi lokomotiflerimizi almayı ve işletmeyi planlıyoruz. Arkas olarak gemi işletiyoruz, uçak işletiyoruz, kamyon işletiyoruz. Lokomitifi de rahatlıkla işletebileceğimize inanıyoruz. Demiryolu işletmesinin serbestleşmesinden sonra özel sektörün yatırımlarıyla sivil havacılıkta yaşanan gelişimin benzerinin yaşanacağını düşünüyorum.
Denizcilik alanında; Akdeniz ve Karadeniz’de on dokuz ülkeyi kapsayan geniş bir coğrafyada 38 ofisimiz var. On yedi yıldır Akdeniz ve Karadeniz’de düzenli hat servisi veren bir armatör olmak ve acentelik hizmeti vermek amacıyla yapılanmamız devam ediyor. Yeni pazarlara açılıyoruz. Armatörlük şirketimiz Arkas Line Batı Afrika’ya düzenli tarifeli gemilerle taşıma yapıyor.
Liman işletmeciliği alanında; Marport’ta yeni liman birleştirme yatırımları Şubat 2015’te, 400 metrelik yeni rıhtım ise 2016’da tamamlanacak. Marport’un kapasitesini artırmak için yaptığımız yatırımlardan gelecek yıllarda çok büyük bir verim almayı hedefliyoruz. 64 bin metrekare alana yayılan Marport’un 1 milyon 800 bin konteyner (TEU) olan kapasitesi bu yatırımla 2 milyon 400 bin konteynere ulaşmış olacak. 16,5 metrelik draftı, 5 rıhtımı ve süper post panamax STS (Ship to Shore) vinçleri ile Marport, bu özellikleri ile Türkiye’ye gelen en büyük konteyner gemileri olan 366 metre uzunluğundaki 14.000 TEU ve üzeri kapasiteli gemilere hizmet verebiliyor.
Not: Bu röportaj Deniz Endüstri dergimizin Kasım-Aralık 2014 - 39. sayısında yayımlanmıştır.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.