Editörden 

Türkiye siyasi tarihi, önemli bir seçim dönemini geride bıraktı. Seçim sonuçlarının ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Ekonomide yaşanan sıkıntılı süreç ve dolayısıyla kurda yaşanan yükselme trendi tüm sektörlerde önemli fiyat dalgalanmalarına sebep oluyor. Seçim sonuçlarının işaret ettiği üzere, siyasette arzu edilen istikrar ortamının ekonomiye de yansıması ümidiyle, demokratik hakkını kullanarak sandığa giden herkesi en içten dileklerimle kutluyorum. Şüphesiz demokrasi vazgeçilmezimiz. İktidarlar, siyasi partiler, politikalar gelir geçer, değişir fakat aslolan tam bağımsız, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’dir. 

1980’lerde butik bir firma olarak sektöre adımını atan Özata Tersanesi, şimdilerde dünyanın her yerinden en büyük denizcilik firmalarına kaliteli hizmetler sunan büyük bir kuruluş. Hem yeni inşa alanında hem de bakım onarım alanında hizmetler sunan firmanın kuruluş sürecini, yapılan faaliyetleri ve gelecek planlarını Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Ataseven ile konuştuk. 

1986 yılında Türkiye’deki faaliyetlerine başlayan Jotun Boya kısa sürede 2 fabrika açarak deniz boyaları, endüstri boyaları, toz boyalar ve dekoratif boyalar üretmeye başladı. O günden bugüne alanında ülkenin en önemli oyuncularından biri haline gelen firma, günümüzde deniz boyaları ve endüstriyel boyalarda pazar lideri durumunda. Firmanın faaliyetlerini Şükrü Ergün ile konuştuk. 

Elektra Elektronik yaklaşık 43 seneden bu yana denizcilik sektörüne çözümler sağlayan köklü bir firma. Transformatör ve sarımlı elemanlar üreterek sektöre giriş yapan firma ilerleyen yıllarda teknolojinin gelişime ve sanayinin ilerlemesine paralel olarak reaktörleri, sonrasında ise enerji kalitesi ve güç elektroniği çözümlerini de ürün yelpazesine ekledi. Firmanın faaliyetlerini İlker Çınar ile konuştuk. 

Nükleer hukukun, çoğu devlette geçerli olan normal hukuk hiyerarşisi içinde yerini alması gerektiğine vurgu yapan Cem Congar’ın yazısı “Nükleer Enerji Hukuku ve Sorumluluk Sigortaları” başlığını taşıyor ve nükleer enerjinin düzenlenmesine ilişkin hukuki normları ele alıyor. 

Adnan Parlak, denizcilik firmalarının karbon emisyonlarına bakış açılarına değindiği yazısında, konuyu tam kavrayamadığı için firmaların işi ağırdan aldığına, bekle gör politikasıyla hareket ettiklerine işaret ediyor. 

Ömür Karataş da “Sıfır Karbonlu Deniz Taşımacılığında Gelişmekte Olan Ülkeler İçin Fırsatlar” başlıklı yazısında sıfır karbonlu bunker yakıtlarının denizcilik endüstrisindeki etkilerine değiniyor. 

Cem Devrim Yaylalı da nükleer enerjinin gemilerde kullanımına ilişkin kaleme aldığı yazısında, geçmişten bugüne ufuk açıcı bilgiler veriyor. 

“Galata’da Venedikli ve Cenevizli Denizciler” başlığıyla yine sizi bir tarih yolculuğuna çıkaran Sabri Çağrı Sezgin, geçen yüzyılın ortalarına kadar Galata’da ve Pera’da yaşayan, Levant denilen Latin kökenli topluluğa ilişkin bilgiler veriyor ve denizcilik geçmişlerine değiniyor.